Adm Misafir
| Konu: Çağın Hastalığı: Ciddiyetsizlik C.tesi Ocak 01, 2011 8:52 pm | |
| ÇAĞIN HASTALIĞI: CİDDİYET ZAFİYETİ
Öncelikle ciddiyetin bir tanımını yapmak gerekir. Ciddiyet nedir? Ciddi insan kime denir? Bu hususta pek çok açıklama vardır. Felsefeciler "inandığı değerlerden taviz vermeyen insan" olarak tanımlar. Peki "değer" nedir? Bir işi veya bir olguyu değerli kılan nedir? Bunun da açıklaması basittir: "İnsanın gelişimini sağlamış, insanlığa fayda sağlamış, insani fikirlerin ilerlemesini sağlamış herşeydir." Bu süreçte düşünce değil ürün ve netice önemlidir. Yani tatbik edilen düşünce sonucunda ortaya hangi eserler çıkmıştır. Çıkmış ise, bu eserler insana ne kazandırmıştır, ne vermiştir?
Ciddiyetle ilgili akla takılanlardan biri de şudur: "Ciddiyet görünüşte mi saklıdır?"
Gazete, TV gibi İletişim araçlarında bize kabul ettirilmiş bir "ciddi insan" portresi vardır. Günlük hayatımızda da böyle kişileri gördüğümüz zaman hemen toparlanır ve saygı içeren davranışlar sergileriz.
Fakat aklımıza hiç gelmeyen şudur: "Herkesin saygı duyduğu bu şahıs aslında kimdir? Benim için ne yapmıştır? İnsan için ne yapmıştır?"
GÜLMEK YADA GÜLMEMEK
Bu noktada birbiriyle çok karıştırılan iki unsur vardır: Güleryüzlü olmak ve sırıtmak.
Sırıtan insanların hususiyeti şudur: Çevrelerinde sürekli egolarının hoşuna gitmeyen şeyleri gözlemleyerek onu alay ve mizah malzemesi haline getirirler. Güldükleri şeyler zeka ürünü olmayıp insani zaafiyetleri veya toplumun inançlarını hedef almaktadır.
Çünkü dinin gereklerini yerine getirmek insan egosuna en ağır gelen işlerdendir. Daha doğrusu, ego daima dinin emirlerini reddetme, yasakladıklarını ise çiğneme eğilimindedir.
_______________________________________________________________________________________________________
Güler yüzlü insanlarda ise Yaratanın kendilerinden istediği şeyleri samimi olarak yerine getirmenin verdiği bir iç huzur vardır ve bu rahat bir tebessüm olarak yüzlerine yansımaktadır. Her işlerinde egolarının değil, Yaratanın isteğini ön plana aldıkları için daima kendilerine muhalif, insanlığa ve topluma ise faydalı olma eğilimindedirler. Yaptıkları icraatlar toplumun çoğunluğu tarafından kabul görür ve onaylanır.
CİDDİYET = İÇ HUZUR + TOPLUMSAL FAYDA + TÜM BUNLARDA KARARLILIK
Buraya kadar ciddiyetin tanımı üzerinde durmaya çalıştık. İnsanın ciddi olmasının asık bir surata bağlı olamayacağı gibi olur olmaz herşeye gülmesi demek olmadığını da izah etmeye çalıştık.
Başlıktan da anlayacağınız üzere bir insanın ciddi olabilmesi için öncelikle maneviyatsızlıktan kurtulmuş olması gerekmektedir. İnsandaki iç huzurun kaynağı Allaha inanmakta ve her işini Onun rızasına uygun düzenlemekte saklıdır. Bu çizgide hareket eden bir insan Onun rızası gereği yaratılanlara faydalı olmayı gözetir. Kendi menfaatlerini en son plana alır.
Bu, kolay olmayan bir özveri ve kararlılık işidir. |
|